Lagina Hekate Antik Kenti

1951

Hekate’nin Laginası…

STRATONİKEİA Antik Kentini gezenler, Tanrıça Hekate’yi hissederlerse onun Laginasını mutlaka görürler…

Stratonikeia’dan sonra  Lagina’da Hekate ile buluştum. Hekate, her yerdeydi; sütunlarda, ağaçların gövdesinde, üzerine bastığım taşlarda, kuşların cıvıltısında, rüzgârın sesinde, sessizliğin içinde…

Lagina Hekate kutsal alanı, Muğla ilinin, Yatağan İlçesi’ne bağlı Turgut Beldesi (Leyne) sınırları içerisinde yer alıyor. Yatağan- Milas karayolu üzerindeki Termik santralin yanından sağa ayrılan yola sapıyoruz ve 9 km sonra Lagina’dayız.

Son yapılan araştırmalar, yörenin eski Tunç Çağından (İ.Ö. 3000) günümüze kadar kesintisiz bir iskâna sahip olduğunu göstermektedir.

Burada ilk araştırma 1743’te Richard Pockocke tarafından gerçekleştirilmiş. Daha sonra 1891 yılında Türk müzeciliğinin kurucusu sayılan Osman Hamdi Bey kazı çalışmalarını başlatmış. 1993 yılında ise, arkeolojik kazı ve restorasyon çalışmaları Muğla Müzesi Müdürlüğü başkanlığında, Mimar Arkeolog Ahmet Tırpan’ın bilimsel danışmanlığında tekrar başlatılmış.

Osman Hamdi Bey ile başlatılan bu kazılar, ülkemizde Türkler tarafından gerçekleştirilen ilk arkeolojik kazı özelliğini taşıyor. Dolayısıyla Lagina’yı gezmeden önce Osman Hamdi Bey’i ve Osman Hamdi Bey Evi Müzesini tanımak büyük önem taşımaktadır diye düşünüyorum.

OSMAN Hamdi Bey:

1842 yılında İstanbul’da doğan Osman Hamdi Bey; İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin kurucusu,  Arkeolog, Ressam, Yazar ve Kadıköy’ün ilk belediye başkanı. Nemrut Dağı Tümülüs’ünde, Lagina’da bulunan Hekate tapınağında kazılar yapmış. En önemli arkeolojik kazısı 21 lahdin çıkarıldığı Sayda kral mezarlığı kazıları(Sidon-Lübnan). Bu kazılarda, dünyaca ünlü İskender Lahdini bulmuştur ve İstanbul Arkeoloji Müzesinin en önemli parçalarından biri olarak sergilenmektedir. Yürürlükte bulunan Asar-ı Atika Nizamnamesini yeni baştan düzenleyerek, eserlerin yurt dışına çıkarılmasını yasaklayan maddeler koyacak kadar ileri görüşlüdür Osman Hamdi Bey.

Osman Hamdi Bey iki kez evlenmiştir ve iki eşi de Fransızdır. Bazı kaynaklar doğrulamasa da, efsane olmuş bir aşk hikayesi de dilden dile dolaşır:

Zeliha!

Osman Hamdi Bey’i, Leyneliler çok sever ve onun adını, “Taşçı Paşa” koyarlar. Taşçı Paşa, Batı kültürü almış, çağdaş düşünceli bir insandır. Burada kaldığı süre içinde, bilgisi ve kültürüyle yöre halkına ışık olur.

Osman Hamdi Bey konağın sahibi Tahir Bey’in çakır gözlü güzel kızı Zeliha’ya âşık olur. Zeliha da Osman Hamdi Bey’in Avrupa yaşamından ve modernliğinden etkilenir.  Konağın geniş bahçesinde, nar ve narenciye ağaçları arasındaki kamelyada uzun sohbetleri olur. Osman Hamdi Bey konağın bahçesinden her gün kırmızı bir gül kopararak Zeliha’ya verir. Bu görüşmeler uzun süre devam eder. Leyne’den ayrılma vakti geldiğinde, Osman Hamdi Bey Zelihayı babasından ister. Babası “benim taşçıya verecek kızım yok” diyerek reddeder. Taşçı Paşa, kalbini Leyne’de bırakarak İstanbul’a döner. Daha sonra Zelihayı başkasına verirler. Düğün öncesinde, Osman Hamdi Beye düğün davetiyesi gelir. Osman Hamdi Bey, bir porselen tabağın ortasına, kır çiçekleri içinde bir gül resmi yapar ve düğün hediyesi olarak gönderir. O gül, onun Leyne’de bıraktığı kalbidir.”

Osman Hamdi Bey Evi Müzesi:

Osman Hamdi Bey Turgut’a (Leyne) gelerek kazı çalışmalarına Lagina’da başlar. Türk tarihindeki arkeolojik kazı alanı olan Lagina’dan çıkan eserler, bu konakta muhafaza edildiği için Türk Tarihindeki ilk Arkeolojik Kazı Evidir.

 

Osman Hamdı Bey, gerek kendinden önce toplanan ve gerekse kendi kazı çalışmaları sırasında bulduğu heykel ve kabartmaları İstanbul Arkeoloji Müzesi’ne götürerek, Lagina’nın  heykeltıraşlık eserlerinin yurt dışına götürülmesini önlemiştir.

Kazı evi duvarlarında asılı olan kazı resimleri, eminim sizleri de o zaman dilimine götürecek.

“1850 yıllarında yapılan bu konak Molla Tahir Bey’e ait. Konak geniş bir avluya sahip olup bu avlu içerisinde sulama sistemi bulunan ender Türk sivil ev mimarisinin özelliklerini yansıtır. Evin merdivenlerinde, köşelerinde ve ahşap direk altlarında, Lagina Hekate Kutsal Alanı ve çevresinden getirilen antik malzemeler kullanılmıştır.”

Osman Hamdi Bey Evi Müzesinde; onun tabloları, dönemin kazılarına ait fotoğraflar, etnografik eşyalar sergileniyor.

Muğla’ya yolunuz düştüğünde, Turgut’a da uğrarsanız mutlaka gezilip görülmesi gereken yerlerden biri olduğunu söyleyebilirim.

Osman Hamdi Bey’in muhteşem resimlerinden; Kaplumbağa Terbiyecisi ve Abı Hayat Çeşmesi.

Lagina, Stratonikeia kentinin resmi dinsel alanıdır. Bölgenin bilinen en önemli dinî merkezi olan Lagina’da yerleşim, M.Ö. 3000 lere kadar uzanır. Ancak, Lagina kutsal alanı hakkında bilgilerimiz, Stratonikeia kentinin kurulmasından ve Lagina’nın o kente bağlı bir tapınak yeri hâline gelmesinden, özellikle de şimdi kalıntıları görülen Hekate Tapınağı’nın yapılmasından sonraki döneme aittir.

Lagina’da ve Stratonikeia bouleuterionu duvarlarında halen mevcut olan yazıtlardan öğrenildiğine göre, bu iki kent birbirlerine kutsal bir yol ile bağlanmıştır.

Hekate:

Hekate, Anadolu’ya özgü Karia kökenli bir tanrıçadır. Hekate Titanlar arasında Güneş soylular diye bilinen tanrılar soyundandır. Artemis ve Apollon’un kuzenidir. Zeus, Hekate’yi diğer tanrılardan ayrı ve üstün tutmuştur. Karalarda, denizlerde, yer altında ve göklerde yetki vermiştir. Hekate bu yüzden çok yönlü bir tanrıçadır.

Bir yeraltı tanrıçası olarak bilinen Hekate’nin ölülerin ecesi olduğu ve yeraltı dünyasına açılan kapının anahtarını elinde tuttuğu bilinir.

Ay Tanrıçası Hekate; çoğunlukla üç başlı betimlemesiyle bilinir. Bu Üç başlı betimlemesinde;

Yeni ay-gençliği,

Dolunay-dişiliğin en parlak dönemini,

Eski ay ise olgun, bilge kadını temsil eder.

O, karanlık gecelerde yolcuya yol göstericidir. Göklerde, denizlerde, yeryüzünde, yeraltında her yerde hükmü geçen bir tanrıçadır.

Hekate kültü için bilinen en büyük kutsal alan, tapınak ve Altar (Tapınaklarda tanrılara adanan kurbanların kesildiği yere verilen ad) sadece Lagina’da bulunmaktadır.

Bazı kaynaklara göre; Lagina, Pagan inancının dini merkezi olarak kabul ediliyor. Yine bu kaynaklara göre, son bir yıl içinde pagan inancına sahip 100 bin kişinin bu alanı ziyaret ettiği belirtilmiş.

“Daha önceki araştırmalarda bulunan yazıtlara göre Hekate kutsal alanında birden fazla şenliğin yapıldığı bilinmektedir. Bunlar arasında Hekatesia, Anahtar Taşıma, Doğum Günü Şenlikleri ve Gizli Dinsel Törenler bulunmaktadır.

Hekate kutsal alanında yapılan şenliklerin en önemlisi M.Ö. 81 yılından sonra periyodik olarak yapılmaya başlanmış olan Hekatesia Romania şenliğidir. Bu şenlik kutsal alanda yapılan en büyük şenliktir dört yılda bir düzenlenmektedir.

Anahtar taşıma şenlikleri çeşitli oyunlarla birlikte bir kaç gün sürüyordu. Bu törenler esnasında anahtar taşıyan genç kız (kleidophoros) tören alayı eşliğinde anahtarı Stratonikeia’dan getiriyordu. Bu işlem hem yeraltı dünyasının anahtarının Hekate’nin elinde olduğunu, hem de bu dini merkezin Stratonikeia’ya bağlı olduğunu gösteriyordu.

Propylon yan duvarları üzerinde pek çok yazıt vardır. Bu yazıtlarda; Lagina Hekate Tapınağı’nda anahtar taşıyıcılığı yapanlar ile burada görevli rahip ve rahibelerin isimleri bulunmaktadır.”

Lagina ve Hekate ile ilgili çok fazla bilgi ve efsane var. Detaylı bilgiler için yararlanabileceğiniz linkleri aşağıda verdim. Verdiklerimden çok daha fazla kaynak tabi ki var ama ben her zaman daha resmi olan sitelerden bilgi almayı tercih ediyorum.

Hekate’yi büyücü ve cadı olarak gösteren siteler bile var. Ben Hekate’yi; bahsettiğim linklerden, Lagina antik kentinden aldığım bilgilerden ve kendi özümün pusulasına göre yazdım.

Detaylı bilgi için:

http://www.arkeolojikhaber.com/haber-lagina-orenyeri-mugla-1323/

http://lagina.free.fr/index.php/lagina/13-tarihi-sureci.html

http://stratonikeia.pau.edu.tr/

http://www.kulturvarliklari.gov.tr/TR,138894/stratonikeia-antik-kenti-unesco-dunya-miras-gecici-list-.html

http://arkeolojihaber.net/tag/stratonikeia-antik-kenti/

http://www.muglakulturturizm.gov.tr/TR,159712/stratonikeia-antik-kenti.html

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz